11 Eylül 2019 Çarşamba

16. İstanbul Bienali

Herkese merhaba beybiler yeniden kavuştuk. Yazıya başlamadan hemen bir şey açıklamak istiyorum "Giriş bölümünü hep samimiyetsiz yazıyorsun sanki" diye yorum aldım ama gerçekten samimiyim hepiniz beybisiniz benden daha ne istiyorsunuz? 


Bütün samimiyetimle başladığım yazımın konusuna geliyorum beybiler 16. İstanbul Bienali. Henüz başlamadı ama ben önceden sizleri bilgilendirmek istedim sonra gidince sudan çıkmış balığa dönmenizi istemem. Önce bienal ne diye soranlar için ufak bir bilgilendirme yapmak istiyorum. 


Bienal, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) 1987 yılından bu yana farklı kültürlerden sanatçılar ve izleyicileri buluşturduğu sanat durağı. Bienal Fransızca kökenli bir kelime ve anlamı "her bir diğer yıl". Bienal iki yılda bir düzenlenen etkinliklere verilen isimdir kısaca. 


Nicolas Bourriaud küratörlüğündeki bienalin konusu ise Yedinci Kıta. İçinde yaşadığımız dünyanın yeni bir jeolojik çağa girdiği konusunda pek çok bilim insanı hemfikir. Antroposen adı verilen bu yeni çağın en belirgin özelliği ise, ona jeolojik faaliyetlerden ziyade insan faaliyetlerinin yol açmış olması. Antroposen’de gezegenin insan eli değmemiş köşeleri gitgide azalırken, yerleşim merkezleriyle diğer canlıların paylaştığı kırsal arasında var olduğuna inanılan kültür-doğa ayrımı da ortadan kalkıyor. Dünya, şehirlerin tek bir megapolde birleştiği, merkezi olmayan, tamamen insan üretimi bir mekâna dönüşüyor. Canlılar ile makinelerin, doğal ile yapay zekânın iç içe geçtiği bu çağda ise sanat, giderek insanı merkezine almaktan vazgeçerek yönünü insan ile insan-olmayan arasındaki sınırın geçirgenleştiği bir dünyayı araştırmaya doğru çeviriyor.



Yedinci Kıta, sanatı, insanın etkilerini, takip ettiği yolları, bıraktığı izleri ve insan-olmayanlarla etkileşimini araştıran bir antropoloji olarak tanımlıyor. Bienal ana başlığını, Antroposen çağının küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınından alıyor. Popüler bilimdeki adıyla “Yedinci Kıta”, 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından meydana geliyor. İnsan atıklarının okyanusun ortasında dünyaya yeni bir kıta kazandırdığı bu olay, 16. İstanbul Bienali için ekolojik sorunlar karşısında sanatın güncel durumunu pek çok sanatçı, düşünür, antropolog ve çevreci ile birlikte araştırmak için bir çıkış noktası oluşturuyor. 


Şimdi geldik nerede bu Bienal diye soranların kafasındaki soru işaretini yok etmeye. Bienal farklı mekanlarda hatta bu sene 4 sergisi Büyükada'da. Bizde asla hizmetler eksik olmaz sizler için mekanların olduğu sayfayı şöyle bırakıyorum https://bienal.iksv.org/tr/mekanlar .  14 Eylül'de başlayan Bienal'i sakın kaçırmayın ve unutmayın ücretsiz. Boş boş oturma değil kültürlenme zamanı! 💗

Bienal hakkında ya da diğer etkinlikler hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için linki şöyle bırakıyorum. https://bienal.iksv.org/tr . 
Girişlerde karekod uygulaması olduğu için sadece 5 saniyenizi alacak formu doldurmayı unutmayın http://istanbulbiennial2019.iksv.org/Kayit/E/GENEL%20D%C3%96NEM/T%C3%BCrk%C3%A7e 


Kendinize iyi bakın 💖 

2 yorum:

  1. Ücretsiz olması ilgimi çekti teşekkürler elif hanım

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim Sayın Ergüz daha çok takip edin beni :)

    YanıtlaSil