MAKEDONYA

Bunu okuyan güzel insan
selam!
Size bu yazılarda ne vaad ediyorum ya da
bu yazdıklarım size ne kazandıracak en ufak bilgim yok ama olsun belki "ya
güzel bir yere benziyor hadi gidelim" dersiniz ya da “bu da ne
gezdi be bakalım başka nerelere gidecek” dersiniz. Şu giriş bölümünü bile en az
10 kere yazıp silmeme rağmen vazgeçmedim buraların tozunu biraz yutmak
istiyorum müsaadenizle. Yazmaya başlamadan önce 50 kişiye sordum ben bu
insanlara ne anlatabilirim diye ve tek cevap aldım “o kadar geziyorsun gezdiğin
yerleri yediğin yemekleri anlatsana.” Eee bu benim en iyi bildiğim şey diyerek
başladım yazmaya. 4-5 yazıdan sonra bakarım okuyan yok sadece ailem okuyor
ağlayarak kapatırım ya da herkes hadi diğer yazı gelsin diyor işte o zaman
mutluluktan ölebilirim. Unutmadan ben sizlere Google amca bilgisi vermeyi
düşünmüyorum yazılarımda yok şuranın tarihi bilmem ne yok şu kaleyi bu adam
yaptırmış bu tarihlerde savaş olmuş bla bla bla ben bile yazarken üşenirim.
Neyse daha fazla sıkmadan yavaş yavaş
anlatmaya başlıyorum ilk durağımız Makedonya! Hiç yurtdışı
deneyiminiz oldu mu? Benim oldu. Kuzenimle beraber 1 aylığına gittiğim ve
ikimizin de 5 kelime İngilizceyle harikalar yarattığı Makedonya. Dünyanın en güzel kaşarlı köftesini
pizzasını yiyeceğiniz ve limonlu birasını içeceğiniz
yerlerden biri. Bizim Makedonyada ilk durağımız Koçani oldu.
Eski tiyatrosu,kilisesi, casinoları,gece hayatı olmazsa olmaz sinekleri ile
harika ve ucuz bir yer. İnsanları ise çok cana yakınlar selam vermeyi geçtim
durup dururken sarılsan gülerek sarılmaya devam ederler.1 ayımızın 20 günü bu
harika Koçanide geçti. Orada jakim Aga ile beraber çanta diktik, havuza gelen
çocuklara aktiviteler düzenledik (çok gelen olmamıştı daha çok kendimizi
eğlendiriyorduk) . Gittiğimiz ilk gün ağlayarak evimize dönmek istiyorduk ama 1
ay dolunca keşke uçak kalkmasa burada biraz daha kalsak diye dua etmedik değil.
Muhteşem insanlar tanıdım hepsini çok sevdim.Koçani günlerimiz muhteşem ötesi
geçti. Daha sonra heykelleri ile meşhur Üsküp tarafına geçtik.Üsküp kesinlikle günübirlik gidilecek bir yer Koçaniye göre çok çok pahalı olan Üsküp bir köprü ile Türkleri ve Makedonları ayırmış. Türklerin
olduğu tarafta küçük küçük dükkanlar yemek yerleri bulunurken Makedon tarafı heykellerle ve çok güzel kafelerle dolmuş (ben kesinlikle
Makedon tarafını daha çok beğenenlerdenim). Bir gecesine 35 euro
verdiğimiz otel parasını hala unutamadığımıda söylemek
istiyorum verdiğimiz para boşa gitmesin diye gece dışarıda 1-2 saat durup hemen
otele dönüp film izlemiştik. Yani Üsküp tarafına
gelirseniz 1 gün içinde ama
sabahın köründe çıkarak Milenyum Haçına, Matka Kanyonuna gidebilir akşam
meydanı dolaşıp otogarda sabahladıktan sonra incisiyle meşhur güzel Ohride geçebilirsiniz. 3 gün diye gidip 6 gün
kaldığımız ve en önemlisi gecesine 5 euro verdiğimiz üstelik göl manzaralı
bebeğim Ohrid. Biz her yere kaybolarak vardığımız için şuradan giderseniz
buraya varırsınız diyemiyorum ya zaten emin olun kaybolarak gezmek en güzeli.
Bizim gittiğimiz hafta her ülkeden folklör ekibi gelmişti Ankaradan ve Trabzondan
gelenleri görünce hafif bir duygulandık ama hepsi o kadar arabamızda yer var
gelin beraber dönelim deseler yanlarından kaçarız çünkü dönmeye hiç niyetimiz
yoktu. Hani çok özendiğiz yaz dizilerinde olur ya gençler sırt çantalarını alır
gezerler otogarda sabahlarlar falan tam o duyguya girelim zaten cebimizde 5
kuruş kalmadı otelde kalamayız dedik ama umduğumuz gibi olmadı koskoca
valizlerle önce otogarda daha sonra havaalanında sabahlamak zor oldu itiraf
ediyorum. Çantalar çalınır saçma uyurum fotoğrafımı çekerler diye diken
üzerinde uyudum taaaaaammm bir rezillikti her şey o dizilerde olduğu gibi
olmuyormuş bu beni biraz üzdü .
Yazılarımda eğer giderseniz kesin yapın
ve gidin dediğim bir bölüm var işte tam bu bölüm. Üsküpte Matka kanyonunun
sonuna kadar gidin, Ohride geçtiğiniz zaman göle mutlaka girin ama kalabalık
yerlerde yoksa bizim gibi yılanla karşılaşabilirsiniz, tekne kiralayıp gölü
kesin ama kesin gezin, limonlu bira için kaşarlı köfte ve peynirli salatasını
yiyin, gece 12 den sonra harika gece hayatına katılın son olarak barlara inen
sokakta tek göz küçücük dükkanı olan Bal Teyze var çat pat Türkçe biliyor
sizlere annesinin çok güzel hikayelerini anlatır ve kendi yaptığı kremlerden
verir.
Bu yazı benim ilk bebeğim ve ben onu çok
sevdim umarım benim kadar seversiniz. Öperler.

Yazdığın şeyleri şuan yaşıyor gibi heyecanlı heyecanlı yazman o kadar tatlı ki ne ara başladı ne zaman bitti hiç anlamadım �� Ellerine sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim canımsın :)
SilBir çırpıda okuduğum akıcı bir yazı olmuş yeminle şuan Makedonya ya gitmek istiyorum durup dururken jsdjjsjsdj
YanıtlaSilberaber gideriz inşallah jfhjfhhfdh
YanıtlaSil