1 Ekim 2020 Perşembe

Neden Ambalajlı Süt?

 

 

Çocukluğumda en sevdiğim şeylerden biri de  ben okuldan geldikten sonra yemeğimi yerken kapının çalması, sütçünün gelmesi ve annemin tencerelere doldurttuğu sütü kaynatmasıydı.  Niye derseniz, mis gibi tazecik sütü kaynadıktan sonra ılıtıp lıkır lıkır içmeyi çok severdim. Her ne kadar kaymağını ayırsam da o kaymak sonra birikir, kahvaltıda balla kavuşur, ekmeğime konardı. 

 

Sonra aradan yıllar geçti. Ben büyüdüm. Haliyle biraz azalttım süt içmeyi. Ama yine de hiç vazgeçmedim süt sevgimden. 

Eskisi gibi sütçü gelmiyor kapıya ama her yerde açıkta satılan süt görmeye başladım.  Neredeyse her köşe başında açık süt bidonları var. Her ne kadar kaynamış sütü bardağa koyup ılıttıktan sonra içmeyi özlesem de açıkçası ben açık süt almıyorum. Çünkü güvenemiyorum. Sizde de öyle mi? 

Açık sütlerin nereden geldiğini tam bilmiyorum. Bunca virüs, bakteri, mikrop ortalıkta dolaşırken ben bu sütleri güvenip alamıyorum. Bu konuda biraz araştırma da yaptım. Açık süt hakkında öğrendiklerim bu konudaki şüphelerimi haklı çıkardı. 

 

Öncelikle en şaşırdığım nokta şuydu; açık süt aldığımızda evde kaynatırken besin değerinde ve vitaminlerinde ciddi kayba neden oluyoruz. Zaten çocuklar ve yaşlılar sütü özellikle besin değeri için tüketiyor. Onu  da neden kaybedelim ki?  Ayrıca ambalajlı UHT ve pastörize sütler kontrollü bir şekilde ısıl işlemden geçtiği için besin değerini korurken, insan sağlığına zararlı mikrop ve bakterilerden arındırılıyor. Ama açık sütler denetlenmediği için bu sağlık riski hep var. Çok ürkütücü!

 

Bir de “ısıl işlem” kulağıma biraz garip gelmişti ki onu da araştırdım. Isıl işlem dediğimiz şey zaten tüm dünyada insan sağlığına zarar verme potansiyeli yüksek mikroorganizmaların sütten uzaklaştırılması amacıyla uygulanan bir teknolojik yöntem. Bu yöntem esnasında sütlere katkı maddesi de eklenmiyor. Ayrıca Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği diye bir tebliğ var ve sütler bu tebliğe uygun olarak ısıl işlemden geçiriliyor. Tabii bir de işin teknolojik boyutu var. Isıl işlem olarak kullanılan pastörizasyon ve UHT teknolojileri, tüm dünyada kullanılan, sağlık otoriteleri tarafından da kabul edilmiş en ileri teknolojiler. Teknolojiye güvenmenin ve kendi faydamıza kullanmanın güzel bir örneği yani süt meselesi.

Ben bu nedenlerle ambalajlı sütleri tercih ediyorum anlayacağınız. Zaten açık süte en başında soru işaretiyle yaklaşırken, şimdi bu araştırmalarımla tamamen uzaklaştım, ambalajlı pastörize ve UHT sütlere güvendim. Eğer hala soru işaretleriniz varsa lütfen konuyu burada bırakmayın ve siz de biraz araştırın. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Doğa Harikası Borabay Gölü / Amasya

 Merhaba beybiler. Kısacık aradan sonra yine beraberiz. Önce güzel bir haberle başlıyorum bilen bilir önümüzde KPSS belası var ve bu prenses memur olmak için girecek sınavdan sonra haftada bir kültür sanat turumuz başlıyor Shakira kemerlerimizi ve maskemizi takalım muhteşem sanat turumuza başlayalım. Bunun için kesinlikle gün sayıyorum çok dillendirmek istemiyorum çünkü çok söylediğim zaman kesinlikle olmuyor ama bakalım bir şeyler yapmaya çalışacağım benimle beraber heyecanlandığınızı biliyorum şşşşttt aramızda.

Efendim o zamana kadar hemen sizleri girişinde "bu şehri görmediyseniz en güzelini henüz görmediniz" yazan benim gibi aşırı mütevazi şehir canım memleketim Amasya'nın kamp,piknik ve doğa alanı olan Borabay gölüne götürüyorum. Amasya yazımızı şöyle yeniden bırakıyorum okumuşsunuzdur eminim ama bir daha okursunuz https://elifdarc.blogspot.com/2019/08/amasya.html . 


Bu görmüş olduğunuz doğa harikası yer doğal heyelan set gölü tabiat parkı. İlk girişte makul bir ücret ödeyerek içeri giriyorsunuz ve sizi önce gazino karşılıyor gazino dediğime bakmayın normal bir restoran. Küçükken aşırı büyük ve çok zenginlerin gittiğini düşünüyordum daha ezik bir düşünce olamaz sonra büyüyünce dünyanın en saf ve masum insanı olduğuma karar verdim. Neyse efendim göl kenarına doğru indikçe muhteşem evlerini görebileceksiniz. Konaklamak için hem göl kenarındaki evler ve hem gölün yukarısında kalan 2+1 bungalov evler var. Ben ikisinde de kaldığım için kesinlikle göl kenarı evlerini seçiyorum. Sabah uyanıyorsunuz dışarıya bir çıkıyorsunuz gözünüzün alabildiği kadar muhteşem bir göl manzarası var elbette burayı tercih ediyorum. Kalabalık gitmezseniz göl kenarı evleri sizlere yetecektir ya da biraz sıkışacaksınız. Göl kenarı evlerinin içinde bir tane çift kişilik yatak ve ranza bulunuyor bungalov evleri ise normal ev düzeninde çift kişilik odası iki bazalı odası ve iki koltuktan oluşan salonu var. 

Yok ya ben evde kalmak istemiyorum çadırda doğa ile iç içe  kalmak istiyorum derseniz merak etmeyin o da mevcut çadır alanlarında istediğiniz gibi kalabilir sabahın o hafif esintisini hissedip güneşin o göle yansımasını izleyebilirsiniz. Ve şu an deli gibi her yerde çadır bakıyorum seneye bu prenses çadırda kalacak.

Doğa yürüyüşü yapmayı,balık tutmayı, instagrama efsane fotoğraflar atmayı deli gibi seven biriyseniz kesinlikle soluğu burada almalısınız. Belli dönemlerde aşırı kalabalık olan bu muhteşem yerde kafa dinlemek istiyorsanız kesinlikle tatil dışında ve ramazan ayında gitmelisiniz eğer o zamanlar sizin için mümkün değilse bungalov evlerinde kalmalısınız. Gölün yukarısında herkesi yukarıdan izleyerek semaver çayı içmek efsane oluyor. Bana çok havalı gelmişti millet aşağıda piknik yapıyor ben yukarıdan onları izliyorum kendimi çok özel hissetmiştim. Özel hissettiğim şeye bak bana yazıklar olsun.

 Aaa unutmadan gittiğiniz zaman illa kalmak zorunda değilsiniz sabah erken saatlerde giderseniz  önce güzel bir kahvaltınızı yaparsınız masalar mevcut daha sonra balık tutarsınız balık tutmak istemeyen gölü gezmek için yunuslara binebilir güneş yavaş yavaş giderken gölün çevresini dolaşabilirsiniz akşam ateş yakıp akdeniz akşamlarını söyledikten sonra evlerinize dönebilirsiniz 1 gün bile yetecektir emin olun. Bir günden fazlası aşırı keyfe giriyor sadece gerçek keyiften zevk alanlar kalabilir 😂

Yolunuz yakınsa ya da bize her yer yakın diyenlerdenseniz sizleri bekliyorum beybiler adımı verirseniz indirim falan kazanamazsınız ama en azından adım duyulmuş olur. Fiyat bilgisini aşağıda görebilirsiniz harika fotoğraflar için instagram hesabı hemen aşağıda. Kendinize iyi bakın virüse falan yakalanmayın. Hadi öperler.

instagram hesabı : https://www.instagram.com/kurkmantolu27/

GİRİŞ ÜCRETLERİ
Şahıs4.5 TL İndirimli Şahıs2.5 TL Bisiklet4.5 TL Motosiklet9 TL Otomobil, kamyonet13 TL Minibüs40 TL Midibüs72 TL Otobüs121 TL Çadır yeri (günlük)46 TL Karavan yeri (günlük)61 TL Kır Evi - 3 yataklı (günlük)230 TL Kır Evi - 4 yataklı (günlük)270 TL

13 Ağustos 2020 Perşembe

Amazon Köyü

 Hellööö bebekler. Sizleri özledim. Beni çok merak ettiğinizi hatta meraktan ölüp bittiğinizi biliyorum şşşşş sakin yahu geldim. Artık geleneksel hale gelen girişimizle başlıyoruz. Maskelerimizi takalım ellerimizi köpürte köpürte güzelce yıkayalım ve Shakira kemerlerimizi takıp gezmeye başlayalım beybiler.

Sadece 15 günlüğüne çıktığım tatilden sizlere selam getirmişem aybalamlar. Bu yazıda ilk durağımız Samsun. 

Sizleri erkeklerin ayak basamadığı sadece savaşçı kadınların yaşadığı Amazon Köyüne götürüyorum. Samsun ve amazon köyü ne alaka dediğinizi duyar gibiyim beybiler. Bu savaşçı kadınların Yunan mitolojisine göre evleri Temiskira yani Samsun/ Terme. Samsun kent merkezindeki Batı Parkta kurulan bu köyde Amazon kadınlarının günlük yaşantıları heykelleri ve kabartmaları sizleri büyülüyor.

Ya biz biliyoruz ama senin içinde kalmasın kim bu Amazon kadınları anlat diyenler önden buyursun. Bu gözü kara kadınlar tarihin en savaşçı topluluğu. Asla bir erkekten yardım almayan bu kadınlar yılın belli günlerinde erkeklerle beraber oluyorlar ve bu birlikten doğan bebekler kızsa yanlarına alıyorlar erkekse ya babalarına veriyorlar ya sakat bırakıp köle olarak kullanıyorlar. Gördüğünüz gibi insana insan gibi muamele eden bir topluluk ne geçmişte ne gelecekte var. Erkek savaşçıları yenerek dönemin savaş aletlerini en iyi kullanan bir topluluktur Amazon kadınları. Bir rivayete göre ergenliğe yeni giren kadınların göğüslerini yakıyorlarmış diye bir şey okudum inanasım gelmedi ama kesin yaşanmıştır kendi çocuğunu köle yapan her şeyi yapar. Çok ani yükseldim özür diliyorum. Müzeden bahsetmek istiyorum.



Köyün girişinde elinde mızrak ve kalkan tutan 12.5 m yüksekliğe 4 metre genişliğe ve 6 ton ağırlığına sahip bir Amazon kadını sizi karşılıyor. Müzede kullanılan  heykellerin gözleri gerçek protez göz saçları ise gerçek saçtan yapılmıştır. Bu kadar gerçekçi bir müzeye gitmenizi gerçekten çok isterim beybiler. Amazon Adası’nda yer alan Amazon Heykeli’nin sağ ve sol taraflarına Anadolu Aslanları adı verilen iki heykel bulunuyor. İçerisinde amazon toplumuna dair görüntülü ve sesli sunumların yapıldığı aslan heykellerinin içinden merdiven vasıtasıyla en tepeye çıkılabiliyor. Aslanların ağız kısmına çıktığınızda ise inanılmaz bir manzara ile karşılaşıyor ve Amazon Adası epeyce yüksekten izleyebiliyorsunuz.


Dev Hizmet
Adres: Batıpark, İlkadım, Samsun
Telefon: +90 (362) 234 54 54 GSM: +90 530 157 26 09
Ziyaret Saatleri: Amazon Köyü ve Amazon Adası ziyaret saatleri 08.30-17.00. Pazartesi günleri 12.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Köy, haftanın 7 günü ziyarete açık.


Harika manzarası gerçekçi heykelleri ile Amazon köyü bu kadar beybiler Samsun çok ama yolu düşen mutlaka uğramalı. Sessizce Shakira kemerlerimizi çıkartabiliriz beybiler yazımızın sonuna geldik. Diğer yazıya kadar beni özleyin beybiler.

Beni instagramdan takip etmeyi unutmayın canımlar https://www.instagram.com/kurkmantolu27/

28 Haziran 2020 Pazar

Hollanda’nın En Önemli Müzesi: Rijksmuseum

Selam canım okurlar. 
Arayı fazla açmadan geldim. Aslında ben bu işi sevdim ya oturduğumuz yerden dünyanın bir ucuna gidiyoruz. Harikaa.

Neredesin aşkım ?
Amsterdam'dayım aşkım! 

Biliyorsunuz geçen yazımızda taa Fransa'ya gitmiştik. Orada güzelce gezdik kültürlendik bu sefer Shakira kemerlerimizi yeniden takıyoruz ve 518 km yaparak Amsterdam Rijks (Rijksmuseum) müzesine gidiyoruz. 

Müzenin ismini bakmadan hala ne söyleyemiyorum ne yazabiliyorum o yüzden yazı boyunca müzemiz demeyi düşünüyorum şimdiden özür dilerim. Büyük ihtimalle şu an çoğunuz müzenin ismini söylemeye çalışıyorsunuz çabanıza sağlık bee beybiler.




 Bu görmüş olduğunuz müze Hollanda'nın en büyük müzesi. Koleksiyonun büyük ve önemli bir kısmı Hollanda sanatına, özellikle resim sanatına ayrılmış. Bu eserlerle birlikte, Avrupa, Asya sanatlarına ait eserler, heykeller, objeler ve taslaklar da sergileniyor. Müze 1880'lerin sonunda kuruldu diye biliniyor ama bir bakıyorlar meğer daha eskiymiş. Napolyon'un kardeşi Kral Louis Bonaparte (baby face kralımız) 1808 yılından kalan eserlerinin olduğu ortaya çıkmış. Gotik tarzının en muhteşem örneği olan yapı 19. ve 20. yüzyıllarda eklemelerle büyütülmüş yeni eserlere ev sahipliği yapmış.

Müzede tam tamına 7 milyon eser varmış ama bunların hepsi gösterilmiyor diye biliyorum kız Elif hadi inşallah gerçekten gider öğrenirsin sonra bize söylersin dediğinizi duydum beybiler. Matematiği iyi olan biri lütfen hesaplasın hadi diyelim 7 milyon eser var ben 6 saat falan dolaşırım müzede en fazla kaç günde bitirebilirim bu müzeyi hadi bakalım size ödev. 😂



Büyük bir ana binadan ve küçük ek binalardan oluşan Rijksmuseum üç katlıdır. Eserlerin 2.000’i Hollanda’nın altın çağında yapılan resimlerdir. Yani müzenin yoğunlaştığı alan Hollandalı sanatçılara ait eserler ve koleksiyonlardır. 

En önemli eserler Rembrandt’ın 17.YY’daki bir grup milisi resmettiği Gece Bekçileri, yine Rembrandt’ın Yahudi Gelin, oğlunu bir keşiş olarak resmettiği Keşiş Elbiseleri İçindeki Titus’un Portresi ve kendisini bir havari olarak resmettiği otoportresi Havari Paulus, Jan Vermeer’in gerçekliğin doruğundaki resmi Mutfak Hizmetçisi ve Mektup Okuyan Kadın isimli eserleri, Johannes Verspronck’un Mavi Giysili Kızın Portresi isimli eseri, Acıların Bakiresi isimli büst, Japon tapınak muhafızı Naraen Kongo Heykeli ve ressamı bilinmeyen Azize Elizabeth Günü Taşkını.

Yine çok şükür aydınlandık kültürlendik şimdi sanal müzede gezme zamanı beybiler. Kendinize çok iyi bakın beni özleyin bol bol yazıyı paylaşıp dedikodumu yapın. İnstagramdan fotoğrafları kalplemeyi ve reklamlara tıklamayı unutmayın beybiler. Görüşürüz.


23 Haziran 2020 Salı

En Büyük Sanat Müzesi "Louvre"

Herkese selam özledik mi birbirimizi? 

Artık beni tanıdınız bundan sonra kesin yazıyorum film dizi yorumlarım sürekli yazmak istiyorum dedim ikinci gününde bıraktım. O yüzden bu yazıya başlarken büyük konuşmuyorum canım istiyor yazıyorum işte. Yanlış anlamayın canım öfkem kendime. 

Hazır daha kıyamet kopmamışken dünya gözüyle oturduğumuz yerden müze gezmeye ne dersiniz? Eeee köy yanarken birileri gidip müze gezmeli kültürlenmeli. Şaka şaka azıcık kafa dağıtalım canım bütün gün evde televizyon izlemekten tüm kanalların yayın akışını ezberleyip survivor fanı olup çıktık. Önce herkes güzelce 20 saniye elini yıkasın maskesini ve Shakira kemerlerini taksın sanal müzeye gidiyoruz.💃


Oturduğunuz yerden sizleri Louvre Müzesine götürüyorum. Burayı seçmemin tek nedeni çok çok çok merak etmem hadi kız Elif inşallah gidersin dediğinizi duyar gibiyim. 

Louvre Müzesi dünyanın en büyük sanat müzesidir. Aşıklar şehri olarak bilinen Paris'te kurulmuştur. Bu en büyük müzede tamamı gösterilmiyor ama 350 binden fazla eser bulunuyor 35 bini gösteriliyor ( bu bilgiyi tam 4 defa okudum ve hala inanamıyorum ama doğru bilgi siz inanın). Müze 1190 yılında kale olarak inşa edilmiş daha sonra Kral V. Charles burayı malikaneye dönüştürmüş aşırı gösterişli bu kralımızdan sonra 16.yy'da Kral I. François malikane olmaz burası en iyisi kraliyet sarayı olsun demiş ve İtalya'dan getirtilen 12 tablo ile Kraliyet Sanat Koleksiyonun temeli atılmış. Bu aşırı sanat sever ailemiz sadece tablo toplamamış üstüne bir de burada iki sanat akademisi kurmuş işte beklenen Krallık. 1793 yılına gelindiğinde ise Kraliyet Ailesi’nin resmi konut olarak Versailles Sarayı’na taşınmasıyla Louvre bir müze olarak toplamda 537 adet eserle halkın ziyaretine açılmış. Koleksiyonun genişlemesi de bu tarihten sonra hızlanmış ve bugünkü 350 binden fazla sayıda esere çok kısa bir sürede ulaşılmış. 

Da Vinci’nin Mona Lisa’sı  Gericault’un Medusa’nın Salı isimli tablosu, Jan Vermeer’in Dantelci Kız adlı tablosu, Milo Venüsü ve Marly Atları heykelleri, Michelangelo’nun İki Köle isimli heykeli, Ortaçağ Hendeği kalıntıları ve Perrault Sıra Sütunlar, Cam Piramit gibi bilinen bir çok eser burada yer alıyor.



Hadi artık Sanal Müzede gezelim linkini bırakıyorum beybiler. Bu muhteşem ötesi yazıyı okuduktan sonra eşinize dostunuza atıp dedikodumu yapmayı ve kenarlarda çıkan reklamlara tıklamayı unutmayın. Görüşürüz..