HACIBEKTAŞ
Herkese selaamm beybiler. Bu soğuk havalarda içinizi ısıtacak bir yazıyla geri geldim. Öyle içinizi ısıtacak falan dediğime bakmayın sizi Bodrum ya da Antalya gibi yerlere götürmüyorum sizi doğuda Avanos batıda Mucur güneyde Gülşehir kuzeyde Kozaklı ilçeleriyle çevrili Hacıbektaş tarafına götürüyorum. Eğer giderseniz 1 saat içinde ilçedeki müzeleri ve Çilehaneyi gezebilirsiniz. Zaten müzeler dediğim biri Atatürk evi diğeri Arkeoloji müzesi. Atatürk Evi 2 katlı ve kerpiçten yapılmış hiç bilmeden dışarıdan baksanız normal müstakil bir ev diyebilirsiniz müzeye çok benzediğini söyleyemem. Müzenin içinde alt katta bir masa var sadece üst katta ise Atanın yattığı yatak ayakkabıları kısaca kişisel eşyaları var ama orada kesinlikle görmeniz gereken ayna. Çok gösterişli bir ayna falan değil normal bildiğimiz bir ayna ama aynanın yansımasında Atatürk var yani aynaya bakarken canım Atamla göz göze geliyorsunuz sırf o görüntü için bile gidilebilir. Sıra geldi diğer müzeye Arkeoloji Müzesi. Ay bir saniye anlatmadan önce beni tanımayanlar için ya da Elif ne okuyor ya benim kafam karıştı diye bocalayanlar için ufak bir not düşüyorum buraya ayy hem hiç teşekkür etmediğim birine bu sayede teşekkür ederim.Şimdi beybiler 2014 senesinde asssssllaaaaaa gitmem benden uzak olsun dediğim Kocaeli üniversitesinde Arkeoloji bölümüne başladım siz siz olun asla büyük konuşmayın. Sırf üniversite okumak için saçma bir bölüme gitmeyin valla zarar ziyan gerçi ben çok tatlı insanlar tanıdım onlar yanıma kar kaldı. Neyse tabi ben okulu kazandığımı duyunca ohhh yatarak geçerim bölüme bak ne kadar zor olabilir dedim ve tıp okusam bu kadar zorlanmazdım herhalde. Bir de bölümle aramda bir ilişki vardı görülmeye değerdi hoca sınıfa bir kere taş getirdi herkese tek tek inceletiyor millet taşı çeviriyor dikkatli dikkatli bakıyor ben sadece taş yaaaeee bildiğin diyerek yanımdakine veriyordum taşı. Sınavlarda desen tam bir zirveydim hiç unutmuyorum hoca sınavda sormuş Anadolu baraj kazıları arkeolojiyi ne kadar etkilemiştir? cevap olarak Anadolu baraj kazıları arkeolojiyi BAYA ETKİLEMİŞ yazmıştım. Öyle böyle 1.sınıfı bitirdim ikinci sınıfa başlayacağım sene BİRİ bana sınava gir istediğini oku falan diye epey gaz verdi ikinci sınıfta hem arkeoloji derslerine çalıştım hem üniversite sınavına o BİRİ sayesinde sonuç olarak şuan başka bir üniversitede reklamcılık okuyorum o gün valla iyi ki benimle konuşmuş canım BİRİ çok çok teşekkürler. Oooo baya konunun dışına çıkmışım sıkmadan devam ediyorum. Neyse efenim arkeoloji müzesi bildiğiniz gibi öyle vay canına aman tanrım şuna bak dediğim bir şey olmadı evet belki arkeolojiden çok hoşlanmadığım için bana öyle gelmiştir. Şimdi beybiler orada sadece müzeler yok türbelerde var ama türbelerden biraz korktuğum için orayı gezmeyi çok tercih etmedim. Ben önceden türbeden falan korkmazdım ama Ohrid yazısında belki anlatmayı unutmuşumdur St.Naum Manastırında bir oda var odanın içinde bir mezar gibi bir şey var kulağınızı dayadığınız zaman bir kalp atışı duyuyorsunuz tabi gerçekten inananlar duyuyor bilin bakalım bu sesi kim duydu evet ben duydum o günden beri türbeler beni bir parça korkutur. Hoopp Hacıbektaşa geri döndük şimdiki durağımız Çilehane. Girişinde küçük küçük hediyelik eşyalar satan dükkanlar var daha sonra karşınıza bir tabela çıkacak Ozanlar Yolu diye o yolu takip edin sizi 7 Ulu Ozanın büstlerine götürüyor. Yürümeye devam edin karşınıza Aşık Veysel, Davut Sulari , Aşık İbrahim , Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaş-ı Veli , Mahzuni Şerif ve Nazım Hiktmetin heykellerini görebilirsiniz. Yol boyunca kenarlarda ağaçlara bir şeyler bağlandığını görebilirsiniz hatta üst üste taşlar görebilirsiniz burada bol bol dilek hakkınız var ister ağaca çaput bağlayın ister taşları üst üste koyarak dilek dileyin yetmedi mi işinizi garantiye almak mı istiyorsunuz o zaman Mahzuni Şerif heykeline doğru geri dönüyoruz heykelin üzerinde küçük küçük delikler var dileğinizi dileyip taşınızı oraya koyuyorsunuz eğer taşınız düşmeden kalırsa dileğiniz gerçek oluyor. Sevgili takipçilerim için hepsini tek tek denedim eğer gerçekleşirse hiç merak etmeyin haber veririm. Ve son olarak geldik benim bol bol işkence çektiğim deliklitaş. Vallahi ne kadar doğru bilmiyorum ama bu taşın 2 tane hikayesi var şöyle Hacı Bektaş-ı Veli burada 40 gün çile çekiyor sonra Ya Hak! diyerek taş açılıyor ve oradan geçiyor diğer hikaye ise buradan at ile geçtiği. Taş o kadar küçük o kadar küçük ki ben gördüğüm zaman bir korktum korkma sebebim şu o taşın içinden sadece günahı az olanlar temiz kalpliler geçebiliyormuş. Çok korktum geçemem diye ama geçtim üstelik 3 kere tamam belki biraz zor oldu ama geçtim gıybete devam yani.
Eveeett beybiler burada şunu yapın şunu yapmayın demiyorum okuduğunuz gibi 1 hadi çilehanede biraz fazla zaman geçirin 2 saatte bitiyor. Neyse beybiler diğer yazıyı yazmaya başlıyorum sonra görüşürüz. Öperler.
Eveeett beybiler burada şunu yapın şunu yapmayın demiyorum okuduğunuz gibi 1 hadi çilehanede biraz fazla zaman geçirin 2 saatte bitiyor. Neyse beybiler diğer yazıyı yazmaya başlıyorum sonra görüşürüz. Öperler.



